26 Ekim 2023 - Perşembe

Bu şehre borcumuz var

Bilindiği gibi Beyşehir’de yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekebilecek nitelikte ve çeşitlilikte pek çok tarihî, kültürel ve doğal güzellikler bulunmaktadır.

Yazar - Prof. Dr. Hüseyin MUŞMAL
Okuma Süresi: 5 dk.
Prof. Dr. Hüseyin MUŞMAL

Prof. Dr. Hüseyin MUŞMAL

-
Google News

 Söz konusu güzelliklerin benzerleri arasında müstesna oldukları veya bazılarının ise başka örnekleri bulunmayan eserler olduğunu özellikle ifade etmeliyim.

 Ancak bugün bütün bu doğal ve tarihî güzelliklerin Beyşehir’e sağlayacağı katma değer henüz yeterince anlaşılmış değildir. Bu eserler arasında bulunan dünyaca ünlü Eşrefoğlu Camii yakın zamanlarda Unesco Dünya Kültür Mirası listesine dâhil edilmiş bulunmaktadır.

 Bu durum şehrimizin ve eserlerimizin daha fazla tanınmasını sağlayacağı gibi bölgemizde bulunan diğer eserlerin aynı ölçütlerle korunması için yeni kapılar açılmasına neden olacaktır. 

Nitekim geçici listede yer alan tarihî Eflatunpınar Hitit Kutsal Anıtı ve Havuzu’nun da tarihî camimiz gibi kalıcı listeye alınmasını dört gözle beklemekteyiz. Ancak bu konuda üzerimize düşen görevleri layıkıyla yerine getirip getirmediğimiz sorgulanması gereken hususlar arasındadır. 


Daha önce ifade ettiğimiz gibi Beyşehir ve çevresinde Roma, Bizans Selçuklu, Eşrefoğlu ve Osmanlı dönemlerine ait çok sayıda tarihî eser bulunduğu bilinmektedir. 

Eserlerin önemli bir kısmı bulunduğu veya bir araya getirildiği alanlarda korumadan uzak, hava koşulları, hayvanların ve insanların tahribine açık durumdadır. Bu güzelim eserler sadece üzerindeki yazıların mukaddesatı nedeniyle değil, aynı zamanda süsleme özellikleri, tarihsel şahitlikleri ve kültürel değerleri ile gelişigüzel bir şekilde korumasız bırakılmayacak kadar önemlidir. 

Bu nedenle ilçemizde bulunan Kültür Varlıklarının korunması ve bölgemize özgü kentsel ve kırsal kültürün muhafaza edilmesi için, Beyşehir’de en kısa zamanda bir müzenin kurulması ve uygun koruma şartlarının oluşturulması son derece büyük önem taşımaktadır. 


Beyşehir’de kurulacak bir müze, başta sağda solda kaderine terk edilmiş eserlerin harap olmaktan kurtulmasına ve gelecek nesillere bırakılmasına imkân tanıyacaktır.

 Bu durum ülkemizi Türk-İslam yurdu yapan, şehrimizi inşa ve imar eden ecdadımıza olduğu kadar, gelecek nesillere de ödemek zorunda olduğumuz borcumuzdur. 

Yaşadığımız çevrede sosyal, kültürel ve ekonomik anlamda etki uyandıracak olan bu girişim Beyşehir’in kültürüne, turizmine ve ekonomisine de hizmet edecektir. Şehrimize gelen yerli ve yabancı turistler eserlerimizi ziyaret edecek, müzelerimizi gezecek, alışveriş yapacak, nihayetinde şehrimizin sosyal ve ekonomik hareketliliğine ciddi katkılar sağlanacaktır.

 Bütün bu gerekçelerle eserlerin sergi ve teşhir şartlarına uygun nitelikte kent merkezinde bulunan tarihî yapıların müze olarak değerlendirilmesi mümkündür. En azından Beyşehir’de müzeye uygun binalar restore edilip düzenlenerek bir “Kent Müzesi” kurulması imkân dâhilindedir.  

Bu noktada yıkılmaya yüz tutmuş veya harap hale gelmiş evlerin bakım ve yenilenmesi için projeler geliştirilerek “Beyşehir Kültür Evi” adıyla şehrimize bir Bey Konağı da kazandırılabilir. 

Böylece, bu “Kültür Evi’nde” bölgemize ait olan bazı kültürel ve tarihî eşyalar, tarım alet ve takımları, yerel halı kilim heybe ve dokuma örnekleri sergilenebilir. Neticede bu girişim memleketimizi ziyarete gelenler için bir cazibe oluşturabileceği gibi, eski değerlerin yaşatılmasında ve maddi veya manevî kültür varlıklarına sahip çıkılmasında örnek oluşturabilecektir. 

Bu konuda bölge hakkında çalışmalar yapmış bir akademisyen tarihçi olarak üzerimize düşen görevi memnuniyetle yerine getirmeye hazır olduğumu da bir kez daha ifade ediyorum.

 Belki az da olsa bazılarımız Beyşehir’imizin ana sorunları bitti de bunlar mı kaldı diye düşünebilir. Ancak Beyşehir’imizin önemli sorunlarını daha önceki yazılarımızda birkaç defa dile getirdiğimiz gibi inşallah bundan sonraki yazılarımızda da hiç durmadan dile getirmeye devam edeceğiz.


Beyşehirlileri tanıyan insanların malumudur ki, burada doğmuş, burada yaşamış olanlar bir vesile memleketinden ayrı kalmışlarsa hayatlarını Beyşehir’i özleyerek geçirirler.

 Bu nedenle kimi hemşerimiz, memleket hasretini yazdığı duygulu şiirlerde, anılarda veya hikâyelerinde ifade etmişler, kimileri ise memleketine olan sevdasını sorumluluk duygusu ve bölgeye hizmet arzusuyla bütünleştirmişlerdir. Bilinmesini isterim ki bizim Beyşehir’den herhangi bir alacağımız bulunmuyor, bizim bu şehre bitmeyen bir borcumuz var.

 Memleket sevdamız dün başlamadığı gibi inşallah Mart’ın pazarına kadar değil mezara kadar sürecektir. Hepinizi saygı ve muhabbetlerimle selamlıyorum. 

 "Bilindiği gibi Cumhuriyetimiz 100 yaşında. Bu vesile ile Cumhuriyetimizin 100. yılını kutluyor ve Devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum."


Devam edecek…

#
Yorumlar (1)
Halil GÜMÜŞEL
27.10.2023 10:17
Bu kadar tarihi zenginlikleri çok olan nadir ilçelerden biriyiz. Beyşehir İlçemize kültür evi neden olmasın. Bence geç bile kalındı. Hüseyin Muşmal hocama bu güzel açıklamasından dolayı teşekkürler.
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.