22 Eylül 2023 - Cuma

Birilerinin yayınlanmasını istemedikleri mi, o da ne?

George Orwell bir sözünde der ki; “Gazetecilik birilerinin yayınlanmasını istemediği haberleri yazmaktır, gerisi halkla ilişkilerdir.”

Yazar - Ali Rıza Önses
Okuma Süresi: 4 dk.
Ali Rıza Önses

Ali Rıza Önses

-
Google News
Türkiye’de, belki günümüz gerçekliğini pek yansıtmıyor ama…
Doğruya doğru, eğriye eğri bir söz…
Yıllardır bu mesleğin içerisindeyim…
 
Birilerinin yayınlanmasını istemediği, "bizim canımızı sıkma" diye tehdit ettiği çok haberler yazdım…
 
“Eğer haberse, haber değeri varsa”, ”kamu yararı” varsa, çalıştığım haber ajanslarına da geçmekten hiç imtina etmedim…
 
Korkaklığa, ürkekliğe yer yok bu meslekte, düşünenler varsa buyursun yapsın...
 
Tepki de gördüm, tehdit de edildim…
 
Fiziki saldırıya da uğradım…
 
Saldıranlar, tehdit edenler, yargı huzurunda karşımda süklüm büklüm olanlar bugüne kadar hep kaybetti...
 
Çok şükür bu konuda kaybeden hiç olmadım...
 
Çünkü hukuksuzluğun içerisinde hiçbir zaman bulunmadım...
Önce insandım, sonra gazeteci, düsturum da hep buydu...
Yüce yargı da bunun mükafatını bana hep verdi...
 
Yeter mi, yetmez!
Türkiye’de belki yaptığı haber yüzünden evinin önü bir gece yarısı onlarca kişi tarafından basılan tek gazeteci olma şerefine (!) de eriştim…
 
Ailemle birlikte o duyguları da tattım…
Bize o duyguları da yaşatanları yargı bu ülkede yine cezasız bırakmadı...
Bunları belki bir gün daha etraflıca paylaşırım...
Bir gün mesleğe dair yaşadıklarımla ilgili bir kitap yazacak olsam, o kadar çok biriktirdiğim anılar, malzeme var ki elimde…
Belki de okunma rekorları kırılır…
 
Beni gazeteci bilen bilir, bilmeyen de kendisi bilir…
Bunca yıldan sonra bunu ispatlamayı kendime zül sayarım….
 
Bazıları gibi, hiçbir zaman “kopyala, yapıştır”cı “gazeteci” olmadım…
Onlar da “gazeteci” itibarı görüyor ya şu günümüzde, en büyük şaşkınlığım da hayatta bunadir.
Hep emek verdim, hep sahada oldum, hep insanımızla birlikte oldum, insanların hep kaçtığı uzaklaştığı yerlere ben koşturdum…
 
Zaman zaman (son yıllarda özellikle) eşim de bizzat benimle sahaya çıkarak bana bu meslekte en büyük desteği veren isim olmuştur…
 
O’na da ne kadar teşekkür etsem, minnet duygularımı ifade etsem azdır.
 
Çünkü, 24 saat eşiyle birlikte polis telsizi dinlemeye hangi meslektaşımın eşi dayanabilir, kafası götürebilir…
 
Bizim evde böyle bir problem hiç yaşanmadı, yaşanmaz…
Şimdi durup dururken bunları niye yazdım değerli takipçilerim…
 
Bugün biliyorsunuz, "24 Temmuz Basın Bayramı" diyorlar ya…
 
24 Temmuz 1908 tarihinde Türk Basınında sansürün kaldırılması nedeniyle, her yıl 24 Temmuz günü "Gazeteciler ve Basın Bayramı" olarak kutlanmaktadır.
 
Bu vesile ile gazeteciler günümüzü bizzat telefonla arayarak, kutlama mesajları yayımlayarak, SMS atarak, sosyal medyadan kutlayan değerli büyüklerimize, dost, arkadaş, meslektaş ve takipçilerime içten dileklerimle teşekkür ediyor, şükranlarımı sunuyorum...
 
Varlık nedenimizin siz değerli okuyucularımız ve takipçilerimiz olduğunu bilmenizi istiyorum…
Sizlerin o değerli desteklerini arkamızda gördükçe bize en büyük güç veren ve mutluluk yaşatan da budur.
 
İyi ki varsınız…
 
Son olarak; Türkiye'de basın özgürlüğü var mı?
Basın her haberi yazabiliyor mu?
Bu soruların cevabını da sizlere bırakıyorum...
#
Yorumlar (2)
Kamil Akay
15.01.2024 13:03
Sizi büyük bir teveccüh ve ilgi ile takip ediyoruz kardesim Takdir ve tesekkurlerimle... Rabbimiz kolayliklar versin.başarılarınızın devamını diliyorum.
Adnan
26.11.2023 17:25
Seydişehir de ekmek 6 aydır gidip geliyorum 4 TL bizde nasıl 7 tl olur bakan soran yokmu başkan sorumlu biz değiliz demiş demekki suçlu halk
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.