Beyşehir'de yeni adli yıl başladı

Beyşehir ilçesinde, tüm yurtta olduğu gibi 1 Eylül itibariyle 2025-2026 adli yılı açıldı.

Gündem Yayın: 01 Eylül 2025 - Pazartesi - Güncelleme: 01.09.2025 19:26:00
Editör - Ali Rıza Önses
Okuma Süresi: 5 dk.
Google News

Beyşehir Adliyesi’nde yeni adli yıl açılış programı gerçekleştirildi.

Beyşehir Cumhuriyet Başsavcısı Necati Karaca ile adliyede görev yapan savcı ve hakimlerin de katıldığı adli yıl açılışına Beyşehir Kaymakamı Mehmet Kemal Akpınar ve Beyşehir Belediye Başkanı Adil Bayındır da katıldı.

Başkan Bayındır, yeni adli yılın başlangıcına ilişkin yaptığı açıklamada, “Hukukun üstünlüğünün, adaletin tesisinin ve milletimizin hakkaniyet duygusunun korunması için fedakârca görev yapan hâkimlerimize, savcılarımıza, avukatlarımıza ve adalet teşkilatımızın tüm mensuplarına şükranlarımı sunuyorum.

Yeni adli yılın ülkemize, milletimize ve yargı camiamıza hayırlı olmasını temenni ediyorum.”ifadelerine yer verdi.

Öte yandan, Konya Barosu tarafından yeni adli yılın açılışı münasebetiyle Konya Adliye Binası önünde de program düzenlendi.

 

Konya Baro Başkanı Avukat Oktay Unkur, Adliye Binası önünde bulunan Atatürk Anıtı’na çelenk sundu.

Kısa bir konuşma yapan Konya Baro Başkanı Avukat Oktay Unkur, "Yeni adli yılın bağımsız yargının güçlendiği, BARO’ların güvence altına alındığı, yargı mensuplarının ve toplumun bütün kesimlerinin adetle buluştuğu, gazetecilerin, öğrencilerin ve seçilmiş belediye başkanlarının özgülüğüne kavuştuğu bir yıl olmasını diliyoruz” dedi. 

Hukuki Araştırmalar Derneği (HUDER) Konya Şube Başkanı Avukat Levent Babacan ise, "Yeni adli yılın başlaması vesilesiyle, milletimizin adalet beklentisini karşılamak için  büyük bir özveri ile görev yapan hâkimlerimize, savcılarımıza, avukatlarımıza ve tüm yargı mensuplarına başarılar diliyoruz.

Türkiye yeni adli yıla, adalet beklentilerinin ve kaygılarının iç içe geçtiği bir atmosferde girmektedir.  Son dönemde yargı bağımsızlığına gölge düşüren uygulamalar, hukuk camiası üzerinde oluşturulmaya çalışılan şaibeler, iddia, savunma ve karar mercilerine dair kötü örneklerin ön plana çıkarılması, yalnızca mesleğimizin ve görevini layıkıyla ifa eden kıymetli meslektaşlarımızın onuruna değil, aynı zamanda adalet kurumuna duyulan güvene de zarar vermektedir. 

Adaletin tecellisi, sosyal medya mecraları ve televizyon ekranlarından kurtulmalıdır.  Kıymetli meslektaşlarımız tarafından net bilgilere istinaden  yapılan hukuki değerlendirmeler muhakkak değerlidir. Ne var ki, mikrofon ya da klavye başında,   genel hukuki bilginin dışına çıkarak, içeriği  tam olarak bilinmeyen derdest dava dosyaları hakkında lehte- aleyhte  yorumlar yapılması,   hatta daha da ileri giderek, adeta hüküm verilmesi, doğru değildir, hukuka aykırıdır. 

Hukukun, hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde tarafsız, bağımsız ve şeffaf işlemesi; adil kararların makul sürede verilmesi, masumiyet karinesinin zedelenmemesi, toplumumuzda adalete olan güvenin artması açısından hayati önem taşımaktadır. Yargıya erişim erya da geç değil, tam zamanında ve hakkaniyetle tecelli etmelidir. 

Çok kıymetli yargı mensuplarımız tarafından, tarafların kim olduğuna bakılmaksızın, herkes için  aynı hassasiyette yürütülen davalar,  kimsesiz bir çocukla, dünyanın en kudretli insanını bir mahkeme salonunda eşitleyen  ‘’adil yargılanma ilkesi’’nin  teminatıdır ve tüm toplumun beklentisidir. Bu beklentinin karşılanmasına yönelik atılan tüm adımlar ve yapılan düzenlemeler için teşekkür ediyoruz. Ancak sağlıklı bir adalet mekanizmasının inşası, herkesin ortak çaba ve mücadelesiyle mümkündür. Bunun için istişare mekanizması daha etkin kullanılmalı, yasa koyuculardan uygulayıcılara kadar, adalet camiasının tüm bileşenleri, daha sık bir araya gelmeli, birbirini daha çok dinlemelidir. 

Öte yandan Filistin’de soykırım tüm hızıyla sürerken, Gazze, adeta insanlık için  turnusol kâğıdı haline gelmiştir.  Bu turnusol, haksızlığın kimden geldiğine ve kime dönük olduğuna bakmaksızın mağdurun yanında yer alanlarla, işine gelince evrensel değerlerden bahseden işine gelmeyince uluslararası hukuku işletmemek için yaşanan katliamı görmezden gelenleri  ayırmaktadır.  Uluslararası hukuk ve toplum,  Gazze’de  yaşama hakkının kuvvete galip gelmesi için her türlü çalışmayı yapmalıdır. 

Bu çerçevede HUDER olarak, Türkiye’nin tüm illerinde yer alan meslektaşlarımız ile birlikte, Hak ve Adaletin tesisi için çalışmaya devam edeceğimizi beyan ediyor,  yeni adli yılın, tüm yargı camiası ve meslektaşlarımız  bakımından beklentilerin karşılandığı, adalete güvenin güçlendiği, başarılı ve bereketli bir yıl olmasını diliyoruz… İnanıyoruz ki, adaletin tecelli ettiği her yeni gün, toplumsal güvenin tazelendiği ve umudun yeniden doğduğu bir gündür.  Tüm meslektaşlarımıza saygı ile..."dedi.

Programın ardından Adliye kafeteryasında Konya Barosu tarafından aşure ikramı yapıldı.

Ek Fotoğraflar
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.