“Su akar, Beyşehirli bakar” sözünden hareketle kurulan göl derneği artık yok!

Kurucu başkan Bekir Sami Tan, derneklerinin 14 yıllık faaliyetin ardından yalnız kalmalarından dolayı kapısına kilit vurduklarını söyledi.

Beyşehir Yayın: 27 Ağustos 2025 - Çarşamba - Güncelleme: 27.08.2025 01:37:00
Editör - Ali Rıza Önses
Okuma Süresi: 5 dk.
Google News

Beyşehir ilçesinde, uzun yıllar önce Beyşehir Gölü’nü kurtarmak ve sorunlarını çözmek amacıyla kurulan Beyşehir Birliği Göl, Çevre ve Doğa Koruma Derneği kapanınca “Beyşehir Gölü” de sahipsiz kaldı.

Beyşehir Birliği, Göl, Çevre ve Doğa Koruma Derneği  Kurucu Başkanı Bekir Sami Tan, aldıkları yönetim kurulu kararı ile derneği bir süre önce fesh ettiklerini açıkladı.

Derneğin kuruluş hikayesini anlatan Tan, Beyşehir Gölü’nün yine su seviyesi ile ilgili sorunlar yaşadığı 2009 yılında  tarımsal sulama amacıyla  BSA kanalı kapaklarının açılmasına üzülen ve tepki gösteren mahalle sakinlerinin; “Su akar, Beyşehirli bakar” sözleri üzerine bu derneği gönüllü olarak bir araya geldikleri 4 arkadaşı ile birlikte kurmaya karar verdiklerini söyledi.

O dönemde Beyşehir Belediye Başkanı olarak Nazif Tekinöz’ün görev yaptığını hatırlatan Tan, “Suyun bu şekilde gölden hoyratça alınması insanlarımızın çok zoruna gidiyordu. Kendi kendilerini de kınıyorlardı, bir şey yapamadıkları için. Ben de o gün elime bir defter kalem aldım, çıktım.’İmza toplayıp mahkemeye verelim, bu kot meselesini koyduralım. Bu kottan aşağısını alamasınlar’ dedim. O günlerde Nazif Tekinöz başkanımızdan Allah razı olsun. Çok yardımı oldu. Bize zabıtalarını gönderdi. İmza toplama aşamasında çok büyük yardımları oldu. Derneği kurduktan sonra ise çalışmalara başladık.”dedi.

O dönemde Beyşehir Gölü’nden su alma kotunun yapılan girişimlerle mahkeme kararıyla yeniden belirlendiğini ve çıkan kararla Beyşehir olarak büyük bir sevinç yaşadıklarını anlatan Tan, “Ondan sonraki süreçte Cumhurbaşkanı dahi olsa kanunen kotun altında su alınamazdı. Ama maalesef, işte bakan eden olmayınca günümüzde, defalarca dile getirmemize rağmen. Ben DSİ’yi mahkemeye verdim. Fazla su alıyorlar diye. Ondan sonra ki süreçte yalnız kaldığımızdan dolayı, bizi dinleyen de olmayınca derneği 14 yıl sonra kapatıverdik. Çünkü, arkamızda kimse kalmamıştı.”diye konuştu.

Derneğin aktif olarak faaliyet gösterdiği yıllarda su seviyesinin yükseldiği dönemde kıyıların tahrip olmasından dolayı tahkimat projesi konusunu da gündeme getirdiklerini ve Bülent Arınç döneminde gölün her iki tarafında da girişimleri üzerine bu projenin hayata geçirildiğini aktaran Tan, “3 kilometre buraya, 3 kilometre de diğer tarafa tahkimat yapıldı.

İşte vatandaşlarımız şimdi burada yürüyorlar. Dalga vurup artık alamıyordu bu projenin devreye girmesinin ardından. Allah razı olsun devletimiz o günlerde yaptı. Şimdi herkes sebepleniyor.”diye konuştu.

Beyşehir Birliği, Göl, Çevre ve Doğa Koruma Derneği’nin Beyşehir ve özellikle gölün sorunlarının çözüme kavuşması için mücadele eden bir sivil toplum kuruluşu olduğunu vurgulayan ve kapandığından dolayı çok üzgün olduğunu da anlatan Tan, şunları kaydetti:

 “Bize yol gösteren çok oluyordu. Akıllı, deliye söyler hesabı. Biz de ‘tamam’ diyorduk ama yardım eden de olmuyordu. Daha çok daha çok şey istiyorlardı. Ama arkamızda durmadıkları gibi sahiplenip destek de olmuyorlardı.

Özellikle derneğimizin çalışmaları yurtdışında ve ilçe dışındaki hemşerilerimizden çok büyük takdir görüyordu, çok teşekkür ediyorlardı bize. Çünkü, Beyşehir Gölünün sorunlarını hep Türkiye’nin gündemine getiriyorduk. Yıllarca gündemden düşürmedik gölümüzü ve sorunlarını.  Projeler yaptık, ama Beyşehir Gölü’nden aşağıya su akışını bir türlü kesmeyi başaramadık.

Yüzde yüz haklı iken yaptık bunları, yargılanmaktan korktukları için bürokratların kapakları açamadıkları dönemler oldu. 14 yıl boyunca çok güzel şeyler oldu, bakanlık nezdindeki girişimlerimiz de netice verdi ama gözle gözükmeyen bazı hadiseler de vardı.

Bunu bir türlü anlatamadık. Derneği tamamen kapattık. Artık böyle bir dernek yok. Aktif insanlarımıza çok teklif ettik, ‘biz yaşlandık, gençlere ihtiyaç var’ dedik. ‘Siz daha iyi yapıyorsunuz’ diyerekten kabul etmediler. Biz de yalnız kalınca, arkamızda durulmayınca yönetim kurulu kararı ile derneğimizi fesh etmek zorunda kaldık.

Artık, vatandaş Sami Tan olarak, yine memleketimi gerektiğinde savunmaya devam edeceğim.

Çünkü ben bu memleketin çocuğuyum. Çok güzelliklerini yaşadık bu gölün. Ama şu anda durum maalesef mezberelik oldu.

Ben Beyşehir’in ve gölün menfaatleri için tek başıma kalsam da yine varım. Çünkü memleket bizim, başka gidecek yerim yok. Başka Beyşehir de yok. Hiç kimseden bir beklentim yok.”ifadelerine yer verdi.

Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.