Göl suları nereden nereye! Tekneler karaya oturdu,Aşk Adası etrafında sular tamamen çekildi
Beyşehir ilçesinde göl suları çekildi, gezinti yatları ve balıkçı tekneleri kıyılarda karaya oturdu, tarihi Taş köprünün eşik kotundaki tabanı da yıllar sonra yeniden ortaya çıkarak görünür oldu.

Türkiye’nin en büyük tatlı su gölü olan Beyşehir Gölü’nde son iki yıldır yaşanan şiddetli kuraklık, bilinçsiz tarımsal sulama, yaz dönemindeki buharlaşma kayıpları vb. yaşanan birçok etkenle birlikte su seviyesi gözle görülür şekilde düştü.
Göl, uzun yıllar sonra yeniden kuruma tehlikesi ile karşı karşıya kaldı.
Göl sularının yüzlerce metre geriye çekilmesi sonucu kıyı kesimlerde görenleri ürküten balçık, bataklık görüntüler oluştu, insan boyunu aşan devasa sazlıklar ortaya çıktı.
ARTIK ADALARA YÜRÜYEREK ULAŞILABİLİYOR
Göl sularının çekilmesi sonucu bazı adalar karaya bağlandı, eskiden dört tarafı sularla çevrili olan adalar artık tekneler yerine yürüyerek ya da taşıtlarla ulaşılabilir hale geldi.
Beyşehir ilçe merkezindeki Aşk Adasının etrafındaki sular da tamamen çekildi.
AŞK ADASI ETRAFINDA SU KALMADI
Ada karaya bağlandı, ahşap köprüyle ulaşılabilen minyatür adaya karadan yürüyerek de gidebilme imkanı ortaya çıktı.
Adanın kenarındaki gezinti yatları karaya oturdu, kıyılarda su kalmayınca deniz bisikletleri de faaliyetlerine ara verdi.
Göldeki su seviyesinin giderek düşmesi ile kıyılarda sığlaşma göze çarparken, bir zamanlar teknelerin seyrettiği sular ise kara parçası haline dönüştü.
BALIKÇILIK DA CAN ÇEKİŞİYOR
Gölde suların çekilmesi balıkçılık faaliyetlerini de olumsuz etkiledi.
Gölde balıkçılık neredeyse durma noktasına geldi.
Göl sularında tekne seyrinin su seviyesinin düşmesi, otlanma ve sığlaşmalar nedeniyle güçlükle seyir yapabilmesi dolayısıyla balıkçıların büyük bölümü faaliyetlerine ara verdi.
BEYŞEHİR GÖLÜNDEN KONYA OVALARINA SU VERİLEMEDİ
Kuruma tehlikesi ile bir kez daha yüzleşen Beyşehir Gölü’nden uzun yılar sonra 2025 yılı içerisinde Konya ovalarına da tarımsal su verilemedi.
Göl kıyılarındaki nilüfer bahçeleri de yaşanan susuzluktan olumsuz etkilendi, tamamen kurudu.
Beyşehir Gölü Çevre Doğa Koruma,Sosyal ve Araştırma Derneği Başkan Yardımcısı Yunus Çürük, Beyşehir Gölü’nü kurtarmak ve yeniden eski günlerine döndürebilmek için yeni bir dernek kurduklarını belirtti.
YENİ KURULAN DERNEK, GÖLE ALTERNATİF SU KAYNAKLARI BULABİLMEK İÇİN ÇALIŞMALARA BAŞLADI
Derneğin oluşumu ile birlikte Beyşehir Gölüne yeni alternatif su kaynakları aramaya başlayacaklarını anlatan Çürük, “Bundan sonra bu çalışmayı bekliyoruz. Bu çalışmaların sonucunu ileride açıklayacağız”dedi.
Tamamen susuz kalması nedeniyle tabanı ortaya çıkan tarihi Taşköprü regülatörünün eşik kotundaki tabanı üzerinde açıklamalarda bulunan Çürük, İstanbul’da yaşarken 2014 yılında geldiği Beyşehir’de, BSA kanalının da şırıl şırıl akan bir kanal olduğunu hatırlatarak, “Göl de çok temizdi. Gerçekten buraya aşık oldum ve onun için yerleştim.Ama maalesef göl şu anda büyük sıkıntılar içerisinde.”diye konuştu.
"GÖLÜN KURTARILMASI İÇİN ÇOK ÇABA SARFETMEMİZ LAZIM"
Beyşehir’in gölü ve doğası ile özellikle emeklileri de cezbettiğini ve dışarıdan gelenlerin de emekli olduktan sonra şehre yerleştiğini anlatan Çürük, ancak şu anki haliyle kendilerine büyük bir hayal kırıklığı yaşattığını belirterek, “Gölün kurtarılması için büyük bir çaba sarf etmemiz lazım. Çevre Bakanımız bu toprakların evladı, inşallah buna cevap verecek.”dedi.
"TEKNELER KARAYA OTURDU"
Çürük, Beyşehir Gölü sularının yüzlerce metre geriye doğru çekilmesi dolayısıyla teknelerin tamamen karaya oturmasının da kendilerini üzdüğünü dile getirerek, “Tabii ki şu anda yapacak bir şey yok.Su kalmadı, temiz su kaynakları ayacağız ve bu gölü kurtaracağız.”ifadelerini kullandı.
Derneğin onursal başkanı Sami Tan ise, bir süre önce faaliyetlerine son verdikleri derneklerinin farklı bir isimle yeniden Beyşehir Gölü’nün kurtarılması için seferber olacak olmasına çok sevindiğini anlattı.
"ŞİMDİKİ ÇEKİLME ÇOK FENA OLDU"
Yıllarca Beyşehir Gölünün yaşadığı sorunlarını gündeme getirip sıkıntılarının çözüme kavuşturulması noktasında çaba gösterdiklerini vurgulayan Sami Tan, “Beyşehir Gölünde 1967’de de böyle bir çekilme oldu. Bir de 2007’de oldu. Fakat, 2025’in bu günlerinde bu kadar şiddetli çekilmedi idi.Şimdiki çekilme çok fena oldu.”diye konuştu.
Taşköprü regülatör eşiğinin ortaya çıkan tabanı üzerinde açıklamada bulunan Tan, kısa vadedeki tek temennilerinin bahar ve kış dönemlerindeki yağışlar olduğunu bunun gelmesi için dua ettiklerini belirterek, “İnşallah Allah karı, yağmuru fazla verir, göl yine aynı durumuna gelir, halkımız kazanır.
Ama bu küresel ısınmanın 2030 yılına kadar süreceğini söylüyor uzmanlar. Eğer böyle devam edecek olursa Allah korusun bir bardak içme suyuna ihtiyacımız olacak.”ifadelerini kullandı.
ŞEBEKEYE GÖLDEN SU ALIMINDA ZORLUK YAŞANIYOR
Beyşehir Gölünde suların çekilmesi sonucu yaşanan görüntülere de dikkati çeken ve bir zamanlar eğilip su içtikleri gölün son haline üzüldüklerini vurgulayan Tan, “Şurada eğilip su içtiğimizi biliriz. Çok güzel suyu vardı, şimdi burada abdest dahi alınmaz”diye konuştu.
Tan, Beyşehir kent merkezinin içme suyunu halen Beyşehir Gölünden temin ettiğini ancak göl sularının çekilmesi nedeniyle gölden su alımının da zorlaştığını anlatarak, bu konuda yürütülen çalışmalara da dikkati çekti, “Şimdi boruları daha kaliteli su almak için derin yerlere götürecekler. Şebeke suyumuz da tehlikede. Çünkü suların çekildiği yerde su bitti. Kıyılar balçık bataklık oldu.”ifadelerine yer verdi.
"GÖLÜ UZUN YILLARDIR HİÇ BÖYLE SUSUZ GÖRMEDİM"
Beyşehir’in sakinlerinden Osman Yurdagülen ise yaşının 66 olduğunu belirterek, Beyşehir Gölü’nü uzun yıllardır hiç böyle susuz görmediğine vurgu yaptı.
“Şu an gölün geldiği durum içler acısı, çok vahim bir durumda.Allah yardımcımız olsun”diye konuşan Yurdagülen, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Eşik kotunu daha önce de böyle görmüştüm bugünkü gibi. Ama, uzun yıllar önce göl sularının taştığı günleri de bilirim. O yüzden buraya benim çocukluğumda kum torbası yığarlardı, köprünün üzerine. Su akar giderdi, taşardı.
Bu dediğim 50-55 yıl önce. 30 sene önce de güzeldi, kot bayağı idi o zaman. Fakat son zamanlarda bu 20-25 senedir durum çok kötü. Vatandaşlarımız da çok duyarsız kaldı.
"VAHŞİ SULAMA ÇOK YANLIŞTI,GÖL BU HALE GELDİKTEN SONRA AKLIMIZ BAŞINA GELDİ"
Gölden vahşi sulama ile tarımsal sulama alınıyor. Bu çok yanlıştı. İşte göl bu hale geldikten sonra da aklımız başına geldi. Artık insan oğlu olarak şu anda yapabileceğimiz bir şey kalmadı.
"YENİ NESİL BELKİ DE 'BİZE ÇÖPLÜK BIRAKTILAR" DİYECEK"
Mevladan yağış dilemek ve dua etmekten başka bir durum kalmadı. Yeni nesile vereceğimiz en büyük mirasımız bu Beyşehir Gölü, atalarımız bize bırakmış Allah razı olsun, biz onlara bırakamazsak arkamızdan çok beddua edecekler.’Bize çöplük bıraktılar’ diyecekler.
Göl suları geriye gidiyor, o yüzden içme demeyelim de şebeke suyumuz da tehlikede diyebiliriz. Çünkü bu su içilecek durumda da değil bence.
Ben içmiyorum. O yüzden şebekeye su alabilmek için göl sularının çekildiği noktalara borular yerleştiriliyor bugünlerde.”diye konuştu.

























