Beyşehir'de kadınlardan, kadın ve çocuk cinayetlerine tepki yürüyüşü

Beyşehir ilçesinde, siyah kıyafet giyen kadınlar, temsili kadın ve çocuk tabutu taşıyıp yaptıkları yürüyüşle Türkiye’de yaşanan ve son dönemde giderek artan tüm kadın ve çocuk cinayetlerine tepki gösterdi.

Beyşehir Yayın: 02 Kasım 2024 - Cumartesi - Güncelleme: 02.11.2024 16:30:00
Editör - Ali Rıza Önses
Okuma Süresi: 6 dk.
Google News

 Beyşehir ilçesinde, siyah kıyafet giyen kadınlar, temsili kadın ve çocuk tabutu taşıyıp yaptıkları yürüyüşle Türkiye’de yaşanan ve son dönemde giderek artan tüm kadın ve çocuk cinayetlerine tepki gösterdi.

Beyşehir Kadın Dayanışma Derneği tarafından düzenlenen kadın ve çocuk cinayetlerine ve kadına şiddete son verilmesine yönelik, ’kadınların sessiz çığlığı’ temalı tepki yürüyüşü, orman kavşağında başladı, Antalya Caddesinde devam ederek anıt alanında son buldu.

Yürüyüşe Konya’da geçtiğimiz günlerde yaşanan ve boşanma aşamasındaki ayrı yaşadığı öğretmen eşi tarafından defalarca bıçaklanarak öldürülen kadın öğretmen Ebru Küçüktaşdemir’in ailesi de katıldı.Aile fertleri yürüyüşte en ön sırada yer aldı.

Aile fertleri “kadınları el üstünde tutun derken bunu kastetmedik”, “aşıksan töre öldürür, açıksan sapık öldürür, boşanırsan kocan öldürür”, “Ben Ebru Küçüktaşdemir boşanma aşamasındaki eşim tarafından öldürüldüm” içerikli dövizleri taşıdı.

ACILI ANNE, YÜRÜYÜŞÜ İZLERKEN GÖZYAŞLARINA BOĞULDU, FERYATLARI YÜREK DAĞLADI

Cinayete kurban giden Küçüktaşdemir’in acılı annesi Selvinaz Alankaya ise kadınların yürüyüşünü bir işyerinin önündeki sandalyeye oturarak izlerken, döktüğü gözyaşları ve feryatları yürek dağladı.

“Duysun Türkiye duysun, bunlara idamı çıkarsınlar, yeter gayrı” diye feryat eden acılı anne Alankaya, gazetecilere; yaptığı açıklamada; “Benim çocuğuma yakışmıyor, bu ölüm yakışmıyordu. Türkiye bir öğretmenini kaybetti, benim kızım da öğretmenler yetiştirecekti kendi gibi. Arkasını unutmasınlar, arasınlar. Yazık değil mi benim çocuğuma, ben o çocuğu neliklerle okuttum. Bu adamı idam etsinler, bu adamı çıkarmasınlar. Türkiye duysun, bunu kendine de gösterin. Benim çocuğuma 17 bıçak ata ata derdi neymiş, yaptığı iyiliğe karşı, 5 senedir benim çocuğum onun için ne yapacağını şaşırıyordu. Özel derse gidiyor, onun hizmetine, hürmetine hangi birini eksik yapmış benim evladım.” diyerek katil damadına tepki gösterdi, en ağır ceza verilmesi için yetkililere çağrıda bulundu.

Anıt alanına gelindiğinde yürüyüş sona ererken kadınlar hep birlikte ölen kadın ve çocuklar ile şehitler için saygı duruşunda bulundu, İstiklal Marşı okudu.

Kadınlar ardından “kadına uzanan, çocuğa ellere uzanan eller kırılsın” sözleriyle slogan atarak sessizce dağıldı.

Kadınların yürüyüşüne erkekler de destek verdi. Erkekler, yaptıkları açıklamalarla kadın ve çocuk cinayetleri ile şiddetin cezasının daha da artırılmasını istedi.

“ARTIK SON BULMASINI İSTİYORUZ”

Yürüyüşe katılan kadınlardan Şeyda Zeliha Kalkır, “Böyle yürüyüşlere katılmak istemiyoruz. Kadınlara, çocuklara yönelik şiddetlerin artık son bulmasını istiyoruz. İçimiz acıyor, ölen hepimiziz. Ölen bizim çocuklarımız. Bir daha yaşamamamız dileğiyle, inşallah gerekli mesajı vermişizdir.”diye konuştu.

Kadın cinayetine kurban giden öğretmen Ebru Küçüktaşdemir’in kardeşi Serkan Alankaya da, “Bu cani nasıl bir cani ki, bir kadını 24 yerinden bıçaklayabilsin ve bu caniye bugün bunu soruyoruz. Ve bir cani katlettiği bir kadının yardımına koşan vatandaşlara, ‘ölmediyse gelip tekrar, bıçaklayayım’ diyebilsin. Bugün bu soruların cevabını istiyoruz. Adaletse adalet, hukuksa hukuk istiyoruz. Canilerin cezasız kalmamasını istiyoruz.”diye konuştu.

Yürüyüşe katılan kadınlardan Fatma Çimendere de, kadınlara tecavüz edilirken, çocukların da öldürüldüğünü belirterek, “Devlet bunları içeri alıp besliyor, sonra tekrar 10 sene sonra çıkıp aynı suçu tekrar kişi işleyebiliyor.İdam istiyoruz, adalet istiyoruz.”şeklinde konuştu.

“KADINLARIN ÖLMEK İSTEMİYORUM,SESSİZ ÇIĞLIĞINI DUYURMAK İSTEDİK”

Beyşehir Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Saniye Göker de, “Aslında bugün ‘kadınların yaşamak istiyorum, ölmek istemiyorum’ sessiz çığlığını duyurmak istedik.”derken, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bütün kadınlar yasta…  Yaslıyız, içimiz yanıyor,  hiçbir anne ağlamasın,  bu şekilde  bir ananın yüreği yanmasın. Ölüm haktır,  Allah’tan geldik Allah’a gideceğiz ama  canice katledilmiş bir evladın acısını ananın acısını tahmin edemiyorum. O yüzden bizim de kızımız var,  biz de bir anneyiz,  bizim de başımıza gelebilir ama  gelmesin; neden geliyor böyle şeyler. 

“KADINLARIMIZI, ÇOCUKLARIMIZI KORUYAMIYORUZ”

Bir yerde bir eksiklik var,  kanunda mı eksiklik var,  adalette mi eksiklik var?  Kadınlarımızı koruyamıyoruz ,çocuklarımızı koruyamıyoruz,  bebeklerimizi koruyamıyoruz;  yani bunun mesajını vermek istedik. Misal bir iki tane tabutumuz vardı,  bir kadın, bir çocuk…  Yani  şiddetin hepsini,  her türlüsünü kınıyoruz.  Hiç kimse hunharca,  canice katledilmeyi hak etmiyor,  kadın erkek,  çocuk hiç ayırt etmeden  hiç kimse  zulmü  hak etmiyor.  Erkekler de vardı  bugünkü yürüyüşümüzde, bütün erkekler tabii ki katil ruhlu, cani ruhlu değil. Benim babam da bir erkek,  benim eşim de bir erkek,  benim kardeşim de bir erkek,  ama birini mi öldürüyor hayır,  böyle psikopat ruhlu insanların  sokakta dolaşmasına müsaade  etmesinler.”

Ek Fotoğraflar
Video
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.