Bayındır: "Beyşehir'i bu çiftlik halinden kurtaracağız"
Beyşehir Belediye Başkanı Adil Bayındır, “Kusura bakmasınlar bu şehri bu çiftlik halinden çıkarıp düzenli şehir, yaşanır şehir haline, kaldırımından yürünür hale getireceğiz”dedi.
Başkan Bayındır, youTube kanalı Medya Alem’de moderatörlüğünü Eyüp Yağcıoğlu’nun yaptığı “gündem” programında son dönemde Beyşehir’de yoğun bir tepkiye yol açan gürültü kirliliği başta olmak üzere birçok farklı konuda şikayete konu olan hususlarla ilgili Belediye olarak önümüzdeki günlerde atacakları adımlara değindi.
UKOME ile yürütülen çalışmaların tamamlanmasını beklediklerini ve bunların bitmesinin ardından Beyşehir’in daha yaşanabilir ve düzenli bir şehir haline geleceğine vurgu yapan Bayındır, şehir merkezinde özellikle gece saatlerinde araçlarındaki teybin sesini sonuna kadar açarak gürültü kirliliği yapanlara sert sözlerle tepki gösterdi.
“ŞU VIZIR VIZIR DOLAŞANLAR VAR YA…”
“Bir kere şu vızır vızır dolaşanlar var ya, teybi sonuna kadar açanlar var ya, hani gecenin bir yarısı evinde hastası mı var, sağı mı var demeden sorumsuzca; bak darılmasın kimse…
Ben buradan harbi harbi bunlara, bunların yanlış olduğunu söylüyorum. Yakışmıyor Beyşehir’in o çocuğuna diyorum.” şeklinde konuşan Bayındır, şöyle devam etti:
“KAFAM EFKARLI, YOK KARDEŞ”
“Teybi sonuna kadar aç; eee mecbur mu seni dinlemeye, ‘kafam efkarlı’… Yok kardeş; yok öyle şey, şimdi ben sabahın 3’ünde uyanan bir adamım, duyuyorum, bakıyorum, neyse bu günlerde biraz otoparkları çözemediğim için yüklenmiyorum ama önümüzdeki günler kuralların silsilesinin peş peşe sıralandığı günlere gideceğiz.
“10 TANE ARABA BU İŞİ REZİL EDİYOR, HADDİNİ BİLSİNLER"
Kusura bakmasınlar o teybi sonuna kadar açanlar. Ya bu memleket beyefendi, Beyşehir beylerin şehri; biz onlardan bu davranışı bekliyoruz.
10 tane araba bu işi rezil ediyor, 10 tane araba ne ana biliyor ne baba biliyor, annesinin yerine koymuyor yukarıda yatan hastayı, evlerde hasta yatanlar var, bebeğini uyutanlar var, yani ben buradan biraz böyle sert söylüyorum.
Ama doğru söyleyelim ki, bir haddini bilsinler yani. Vızır vızır teker öttürmeler, sonuna kadar teyp, egzoz sesi, drift bilmem ne, bunlar iyi şeyler değil”.
“KUSURA BAKMAYACAK ARTIK KİMSE, GECENİN YARISI DAVULDU ZURNAYDI OLMAYACAK”
Drift yapmak isteyenler için şehir dışında bir yer düzenlemesi yapabileceklerini anlatan Bayındır, “Drift alanını yapalım, git orada onu yap. Onun alanı da dışarıda oluyor, biliyorsunuz, Avrupa’da da var, büyükşehirlerde de var o…
Gidelim Karadiken altında, bizim bir zamanlar ofroad alanı vardı ya, onun kenarlarında yapalım o asfaltı. Asfaltta yak yakabildiğin kadar lastiğini, ben vermedim parasını, ama yazık günah. Olmuyor bu iş.
O yüzden önümüzdeki günler otopark sistemini kalıba, yön sistemini kalıba koyduğum gün, kusura bakmayacak hiç kimse, gecenin bir yarısı davuldu, zurnaydı, düğündü olmayacak.”
DIŞARIYA MASA SANDALYE ATIP YAYILIM GÖSTERENLERE DE SÖZÜ VAR
Bayındır, şehir merkezinde son dönemde bazı işyerleri ve işletmelerin dışarıya masa sandalye atarak kaldırım ve yol üzerindeki yayılımlarına da tepki gösterdi, yeni dönemde buna izin vermeyeceklerini söyledi.
“Kafam esti, ‘ben kazanayım’ değil, hep beraber kazanın.Hepsini ben koyayım sandalyeleri… Ya bir kardeşim, bir tane yere koy yaa! Hadi bir masa koyuyorsun, yok canım olur mu ya karşı yolun öbür tarafına kadar koyalım.
“KOKOREÇÇİLER KONUSUNDA BEN KENDİMİ ELEŞTİRİYORUM”
Yarından itibaren onlarla uğraşacağım” diye sözlerine devam eden Bayındır, şöyle konuştu:
“Önümüzdeki günler onlarla uğraşacağım, yani beyler hiç kusura bakmasınlar da 'hep beraber kazanalım, herkes ekmek yesin’ diyen yok. ‘Yok kardeşim ben kapatayım da öbürü beklesin’ diyor ya öyle şey yok, vatandaş geçmesin.
Kokoreççiler, ha ben eleştiriyorum, kendimi eleştiriyorum, kokoreççiler, ‘korona’ dediler, kabul, öyle dediler kabul, ama artık şu şehri kusura bakmasınlar da bu çiftlik halinden çıkarıp düzenli şehir haline yaşanır şehir haline kaldırımından yürünür şehir haline getirmek istiyorum.
“VATANDAŞ YEMEK YİYENLERİN ARASINDAN NİYE GEÇSİN?”
Arkada bir tane sıraya izin veriyorsun, ‘yayalara bırak şu tarafı’ diyorsun, vatandaşın geçtiği alan 2 metre, yok canım 2 de oraya koyuyor.Ee vatandaş o yemek yiyenlerin arasından niye geçsin kardeşim, ne mecburiyeti var masalardan dolaşarak niye gitsin kardeşim, kendinize gelin ya… Buradan sesleniyorum.
“BU NE KADAR DEVAM EDER, UKOME KARARLARI GELDİĞİ GÜN SON BULUR”
Ha bu ne kadar daha devam eder, UKOME’nin kararları geldiği gün bunlar son bulur.
Kaldırım maldırım dikkat edecek herkes, kurallar ve cezalar…
Çünkü biz ceza yazsak karşılığı yok; UKOME ile yapmamız gereken planlar var, ondan sonra zabıtanın ceza yazdığında da kusura bakmayacak hiç kimse.
CEZA DÖNEMİ GELİYOR
Buyur kardeşim işgal et edebildiğin kadar; ölçeceğim, kaç lira tuttu, her gün para, devam devam, masaları yaymaya, çimin üstüne çık baba, ha çim kuruyor nasıl olsa, çim kuruttuğun için iki katı, bunlara başlayacağız.
Bunları söyledikten sonra bu çocukların disiplinli düzenli bir AVM sistemi gibi, alışveriş merkezlerindeki gıda bölgeleri var ya, bir merkezde ana güzergahın bir yerinde, biz bunları bir alanın içine toplayıp onu çözmemiz lazım.
“CADDELERDEN BUNLARI KALDIRMAK BOYNUMUN BORCU”
Millet bahçesinin içinde 2-3 tane restoranı çözmemiz lazım, ama onu ihaleyle kim alırmış, kim yaparmış onu gelir zaman gösterir.
Ama bu önüne gelen, kafası estiği gibi her yere yayılma yok, o caddelerden bunları kaldırmak da boynumun borcu diyerek söylüyorum.
Tolere etmişsem, şu planlamaları bitireyim dedim, halk ekmek, Pazar yeri, UKOME’nin planı bitsin, ondan sonra bu hayatı da rica edeceğiz, ‘kusura bakmayın’ diyeceğiz, ‘riayet edin’ diyeceğiz”.