Bektaş: “Gölümüzü kaybetme tehlikesi ile baş başayız”

Son günlerde Türkiye’nin gündeminden düşmeyen Beyşehir Gölü’nün içler acısı durumu, CHP’li Konya ve Karaman milletvekillerini de harekete geçirdi.

Siyaset Yayın: 20 Ağustos 2025 - Çarşamba - Güncelleme: 20.08.2025 21:25:00
Editör - Ali Rıza Önses
Okuma Süresi: 10 dk.
Google News

Beyşehir’i ziyaret eden CHP Konya Milletvekili Barış Bektaş ve Karaman Milletvekili İsmail Atakan Ünver, partisinin ilçe teşkilatı tarafından kuruduğu için artık su kalmayan göl üzerinde düzenlenen basın açıklaması programına katıldı.

Partililer ve vatandaşlar göl üzerinde bir araya geldi, gölle ilgili anlamlı mesajlar veren döviz ve pankartlar açıldı.

BEYŞEHİR GÖLÜ FARKINDALIĞI

Milletvekilleri Bektaş ve Ünver ile partililer, çok yakın geçmişte 3-4 metre derinliğe sahip iken bugün tamamen kuruyan ve bir kara parçası haline gelen Aşk Adası yakınlarındaki göl havzasında kurulan kaleye penaltı atışları gerçekleştirerek, dikkatleri Beyşehir Gölü üzerine çekmeye ve farkındalık oluşturmaya çalıştı.

“BURAYLA İLGİLİ CİDDİ BİR DUYARLILIĞA,İKTİDARIN KAMU GÜCÜNE İHTİYAÇ VAR”

Konya Milletvekili Bektaş, ardından yaptığı basın açıklamasında, 1980’li yıllarda derinliği 28 metreyi bulan Beyşehir Gölü’nün  artık en derin yerinin 2,5 metreye düştüğünün söylendiğini belirterek, “Tabi bu sadece Beyşehirliler’e de ait olmayan, daha büyük önem arz etmesi bakımından söylüyorum, ulusal bir kıymet. Türkiye’nin en büyük  tatlı su gölü, burayla ilgili  ciddi bir duyarlılığa ihtiyaç var ama  en başında iktidarın kamu gücüne ihtiyaç var.  Bu noktada ikisi bütçede, biri de gündem dışı su problemi olmak üzere  üç konuşma, ardından da temmuz  ayında bir konuşma olmak üzere  mecliste 4 kez  buranın sorunlarını  dile getirdik.”ifadelerine yer verdi.

“GÖLÜ BESLEYEN SU KAYNAKLARI ACİLEN REVİZE EDİLMELİ”

Beyşehir Gölünün kaynaklarının gölü beslemesine müsaade edecek şekilde acilen revize edilmesi gerektiğini açıklamasında vurgulayan Bektaş, şunları söyledi:

“Burası acilen,  kamu gücüyle  burayı besleyen yer altı  su kaynaklarının,  yine ırmaklar  akarsular gibi yer üstü  kaynaklarının  gölü beslemesine müsaade  edecek şekilde  revize edilmesi lazım.  Adeta göl  etrafını çevreleyen  göletlerle,  su kullanımıyla  boğulmuş durumda.  

“GÖLDE DERİNLİK ÖLÇÜMÜ YAPILAMAZ DURUMDA”

Yine gölde derinlik  ölçümü yapılamaz durumda,  yine  sığ alanlar kontrol  edilmiyor. Bu nedenle  buharlaşma ile  mücadele edilemiyor,  burada birçok etmen var,  kirleticiler kontrol edilemiyor,  su kalitesi ile ilgili bir  düzenleme yok. Yani baktığınız zaman  onlarca sebebin bir araya geldiği  ve artık  kamu müdahalesi,  devletin müdahalesi  gereken bir noktada, yoksa  aynen koskocaman Nasrettin hoca fıkralarına konu  edilen Akşehir gölü gibi  yine yüzde 10’a düşmüş Eber  gölü gibi,  bu kıymetli  gölümüzü  kaybetme tehlikesi ile baş başayız.  

“BURAYA GÖZÜNÜ KAPATAN, BURANIN SORUNUNU, BURANIN ÇIĞLIĞINI…”

Burada, bu farkındalığı  artırmak için  beraberiz. Mecliste bütün  kurumlarda soru önergesi de verdim,  bakanlığa, buranın sorununu dile  getirmeye devam edeceğiz. İlçe başkanımız bunu gündemde  tutmaya devam edecek,  bu, bir bahsettiği gibi  siyasi faaliyetten öte  kamu görevi,  ama buraya  gözünü kapatan  buranın sorununu, buranın  çığlığını buradaki habitatın çığlığını,  besin zincirinin nasıl  bozulduğunu görmeyen, buna kulağını tıkayan iktidara ders vermek de sizin yükümlülüğünüz  diye düşünüyorum.”

“GÖLÜN BU DURUMUNDAN BALIKÇILIK DA ETKİLENDİ”

CHP Karaman Milletvekili İsmail Atakan Ünver de, konuşmasında, Beyşehir Gölü’nün mevcut bu durumundan balıkçılığın da olumsuz etkilediğine dikkati çekerek, “Beyşehir Gölü gerçekten  sadece Beyşehir’in değil, tüm Türkiye’nin  en önemli tabiat varlıklarından  doğal kaynaklarından  doğal değerlerinden birisi.

“BEYŞEHİR GÖLÜ KORUNMALI,SAHİP ÇIKILMALI”

 Bu anlamda  Beyşehir Gölünün korunması gerektiği,  doğa güzelliğini  ve doğal değerlerini  koruması gerektiği  hepimizin malumu.  Bu konuda üç şeye ihtiyaç  var bence.

 Birincisi; Beyşehirli hemşerilerimizin  ve civar bölgede yaşayan  Beyşehir Gölünün  suyundan, kıymetlerinden faydalanan  bu yöre insanının bu önemli varlığa  öncelikle sahip çıkması lazım.Başkanım ifade etti,  ‘yıllar önce yaptığımız bir toplantıda  8 kişi vardı’ dedi,  bugün daha kalabalığız ama daha da kalabalık olmalıyız.  

Bu duyarlılığı  Beyşehir halkımız,  Beyşehirli hemşerilerimiz  ve civar bölgelerde yaşayan  yurttaşlarımız  göstermeli ve  öncelikle biz burada  sivil toplumun duyarlılığına  ihtiyacımız var.

 Bu noktada başkanımın  ve destek veren siyasi  parti temsilcilerinin yaptıkları ve yapacakları  çok önemli.  Beyşehir halkımızın  bu duyarlılığa hep birlikte,  bu doğal değere, bu tabiat  güzelliğine hep birlikte sahip çıkması  lazım.

 İkincisi; bilimsel  bir temel lazım,  bilimsel bir, bu gölün kuruması  yok olmasına sebep  olan etmenlerin etkenlerin  ortadan kaldırılmasının  nasıl yapılacağına dair  bilimsel çalışmalara ihtiyaç  var,mutlaka yapılıyordur.

“SİYASİ İKTİDAR GÖLE DESTEK VERMELİ”

Ama bu çalışmaların  bir politika halinde uygulanabilir  hale dönüştürülmesi lazım,  üçüncü olarak  ve belki de burada  herkesin beklediği  en önemli adım;  mevcut siyasi iktidarın,  siyasetin  gölün korunması noktasında  bir anlayış geliştirmesi  ve bu anlayışa  destek vermesi, kamusal gücün de kullanılarak destek  vermesi lazım.

Eğer  bunlar yapılabilirse Beyşehir  Gölü eski günlerine ulaşabilir mı bilemiyoruz ama en azından bugünkü halinden daha iyi bir noktaya taşınacağından şüphemiz yok”diye konuştu.

“GÖL BİTERSE, İÇME SUYUNU DA İÇEMEZ HALE GELECEĞİZ”

CHP İl Başkan Yardımcısı Hulusi Ağmaz da,açıklamasında, “Bir coğrafyacı olarak her gittiğim yerde gölümüzü anlatıyorum,  sadece şunu söyleyeyim.  Biliyorsunuz 26 metre en derin  yeri idi,  ama bugün  2,5-3 metreye düştü, diye duydum.

Ben daha önce 6 metre  civarında en derin yeri  diye duymuştum.  Bunun yanında Avrupa’nın üçüncü, Türkiye’nin birinci tatlı su gölüdür burası. Ama bugün Beyşehir’in suyu da buradan alınıyor ya,  içme suyu, herhalde onu da içemez hale geleceğiz.

Onun için duyarlı olmak zorundayız.  Beyşehirli olarak sahip çıkmak zorundayız.”ifadelerine yer verdi.

“BİR İRONİ YAPMAK İSTEDİK”

CHP Beyşehir İlçe Başkanı Sefa Akar da, açıklamasına, “Öncelikle şunu belirtmek istiyorum,  bu bir siyasi program değildir,  oy devşirme manevrası, hiç değildir, bir ironi yapmak istedik.”sözleriyle başladı.

Beyşehir Gölü’nün son halini partili  milletvekillerinin de katılımıyla tüm dünyaya göstermek istediklerini vurgulayan Akar, sözlerini şöyle sürdürdü:

 “Şu anda top oynadığımız yerde bir zamanlar Beyşehir Gölü vardı, bunu derken çok eski bir zamanda değil,  sadece birkaç yıl öncesinde  gölümüz vardı burada,  fakat biz bu uyarıları çok erken yaptık,  2018 yılında bir önceki ilçe başkanımızın  uyarıları ile bugünleri işaret ettik.

“SADECE KLAVYEDE BEYŞEHİR GÖLÜNÜ KORUMAYA ÇALIŞMAK ÇÖZÜM DEĞİL”

Gölümüzün son halini, gölümüzün geleceği bu haliyle bundan sonrası ile alakalı olarak uyarılarda bulunduk, 2018 yılında  köprü üzerinde yapılan basın açıklamamıza  Beyşehir’den 8 kişi katılmıştı, sadece 8 kişi katılmıştı,  biz o günlerden bu günleri işaret ettik.

Bilimsel tüm verileri ortaya döktük,  fakat siyasi iradeye anlatamadık,  çok üzgünüm ki,  Beyşehir halkına da anlatamamışız,  sadece klavyede Beyşehir gölünü korumaya çalışmak, eylemsellikten  uzak durmak, kesinlikle ve kesinlikle çözüm olmayacağını öğretememişiz.

“ŞU ANDA ŞAHİT OLDUĞUMUZ SONUÇ BAĞIRA BAĞIRA GELDİ”

 Bugün toplantımıza gelen 8 arkadaşımız vardı,  şimdi yine onlar buradalar,  yani şu anda  şahit olduğumuz sonuç bağıra bağıra geldi.

Evet küresel ısınma var,  evet iklim değişikliği var,  evet kurak bir kış geçti, fakat bu etkenler  belki suyun azalmasına vesile olabilirdi ama kurumasına değil,  biz bu etkenlerin üzerinde  doğaya açtığımız savaş,  yanlış politikalarımız,  vurdumduymazlığımız, plansız  tarımımız,  gölün suyunun azalmasına değil,  kurumasına vesile oldu.

“BİZİM GÖLÜMÜZ YOĞUN BAKIMDA”

Her şeyden önce şunu  bilmeliyiz ki, doğa sabırlıdır, doğa bir gün gelir hesabını sorar  ve şimdi bize hesap sorma  ve savaşı  doğanın kazandığı yere geldik, sizi rakamlara boğmayacağım,  hamaset nutuklarına da tok olduğunuzu  biliyorum.

Bir sürü kulaktan dolma çözüm önerileri  falan da sıralamayacağım,  bugüne gelinceye kadar peyder pey uygulanacak  o kulaktan dolma çözüm  önerileri ile  bu sonun önü alınabilirdi.

 Fakat geldiğimiz durumda gölün  durumu ancak  bilim adamlarının  bilimsel verilerin ışığında  oluşturabileceği bir eylem planının  siyasi irade tarafından  kararlılıkla uygulanması  ile mümkün,  gribe nane limonu önerebiliriz ama  eğer hastanız yoğun bakımda ise çok  acil uzmana ihtiyacımız var,  bizim gölümüz,  yoğun bakımda.”

Ek Fotoğraflar
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.