Prof.Dr.Zengin: “Tarım arazisi olan havzalara acilen su transferi başlatılmalıdır”
Selçuk Üniversitesi (SÜ) Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr.Mehmet Zengin, tarım arazisi fazla olan havzalara acilen su transferi işlemlerinin başlatılması gerektiğini söyledi.

Prof.Dr.Zengin, Konya’da son günlerde çiftçilerin sebze ve meyve gibi bitkilerine geçen yıllara göre daha iyi baktıkları halde ürün verim ve kalitelerinin çok düşük olduğundan yakındıklarını belirtti.
Zengin, üreticilerin bunun sebeplerini sorduklarını ifade ederek, “Zaten market manav reyonlarındaki sebze ve meyvelerin normale göre daha küçük ve neşesiz olduklarından da belli.” diyerek yaptığı paylaşımda bunun sebeplerine ilişkin ayrıntılara yer verdi.
“KIŞIN KAR YAĞMAZSA YA DA AZ YAĞARSA…”
Kışın kar yağmazsa veya az yağarsa, yazın yapılan fazla sulamaların bile yetersiz kalmakta olduğunu ifade eden Prof.Dr.Zengin, “İlla ki kök bölgesi altına kar suyu sızacak (perkolasyon), yazın da üst toprak kurudukça yavaş yavaş yukarı doğru kök bölgesine yükselerek (kapillarite) kökleri besleyecek.
Diğer bir konu, yazın 35 oC'nin üstündeki sıcaklıklarda yaprakların bilhassa alt taraflarında 1 cm2 alanda 200-400 adet arasındaki sayılarda bulunan mikroskopik delikcikler (stoma) kapanınca kökler su emişini durdurur.
Böylece su ve besin elementleri yapraklara taşınamaz ve fotosentez durur. Bunun sonucunda meyvelere, yumrulara, köklere gidecek fotosentez ürünleri (assimilatlar) azalır ve yeterli iriliğe ve kaliteye ulaşamazlar.
Ortam serinleyip yapraklardaki delikcikler açılınca su ve besin emişi ile fotosentez tekrar başlar ama bu sefer akşam karanlık faz başlayınca o da durur.
Böylece ışıklı fazda üretilen fotosentez ürünlerinin miktarı düşük düzeylerde kalır.
Geceler de sıcak olduğundan artan solunumla gündüz üretilen fotosentez ürünlerinin bir kısmı karbondioksit (CO2) formuna dönüşerek yapraklardaki delikciklerden havaya uçar. Bitki ikinci kez baltayı yer. O yüzden hava sıcaklıkları geceleri 15 oC, gündüzleri ise 25 oC olursa, toprakta da yeterli nem ve yeterli ve dengeli besin elementleri varsa harika bir yeşil (vejetatif) aksam ile çicek-meyve (jeneratif) aksamı gelişimi olur. Bu da ürün verim ve kalitesini oldukça artırır.
Ayrıca yüksek sıcaklıklar hava kuruluğu yapacağından, bağıl nemi yüzde 60'ın altına düşüreceğinden meyve tutumları azalır.
Bu durum bu sezonda domateslerde yaygın bir şekilde görülmektedir.” şeklinde bilgilendirmede bulundu.
“SICAKLIKLAR NİYE ARTIYOR?”
Bu nedenlerden dolayı bitkiyi az az, sık sık sulayıp kök bölgesini ve havayı nemli ve serin tutmanın çok faydalı olacağını aktaran Zengin, son dönemde artan sıcaklıklara da değindi.
Zengin, “Peki sıcaklıklar niye artıyor, buzullar niçin eriyor, yağışlar niçin azalıyor, yazlar niçin uzuyor (eylül ayı sanki ağustos ayı gibi sıcak geçiyor), bunların sonucunda meteorolojik ve tarımsal kuraklıklar niçin oluşuyor, yeraltı ve yerüstü su kaynakları niçin azalıyor?” diye sorarken, nedenlerini şöyle sıraladı:
“Artan nüfusun doğaya baskısı, artan sanayileşme ile çevrenin (hava, su ve toprağın) kirlenmesi ve atmosferde yerden 10 km yukarıda karbondioksit (CO2), metan (CH4), azot (N) ve kükürtlü (S) sera gazlarının oluşması, orman yangınları sonucu yeşil örtünün tahribi, insanların refah düzeylerinden ve konforlarından ödün vermemeleri, bilinçsiz bitki deseni.
“SUYU AZ OLAN HAVZALARDA SUYU AZ TÜKETEN BİTKİLER EKİLMELİ”
Suyu az olan havzalarda suyu çok tüketen yonca, mısır, patates ve şeker pancarı gibi bitki ekiliş alanlarının artırılması.”
Bunlara çare olarak yarı kurak havzalarda bu bitkilerin ekim alanlarının yarıya düşürülmesi gerektiğine vurgu yapan Prof.Dr.Zengin, yerine ise buğday, nohut, mercimek vb. gibi az su tüketen bitkilerin ektirilmesi gerektiğini belirtti.
Zengin, çiftçi memnuniyeti için bu ürünlerin de taban fiyatlarının artırılması gerektiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“Mesela buğday 13 TL/kg yerine 17 TL/kg olmalıdır ki çiftçi para kazanacam diye buğday ekimine kaysın.
Ekmek fiyatı artar kaygısı taşınmamalıdır. Tohuma, gübreye, mazota verilen destekler una verilebilir.
“SU SIKINTISI OLMAYAN HAVZALARDA MISIR VB.BİTKİLER TAŞVİK EDİLMELİ”
Su sıkıntısı olmayan havzalarda da arpa-buğday yerine mısır vb. bitkiler teşvik edilmelidir. Ya da su fazlası olan havzalardan Konya Kapalı Havzası (yaklaşık 4 milyon hektar tarım arazisi var, 10 milyar metreküp ek suya ihtiyaç söz konusu) gibi suyu az, tarım arazisi fazla olan havzalara acilen su transferi işlemleri başlatılmalıdır.”
“GÖL VE BARAJLAR KURUMAK ÜZERE”
Prof.Dr.Zengin, göl ve barajların kurumak üzere olduğunu, yer altı su seviyelerinin ise her yıl 15’er metre düşmekte olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:
“Yüksek masraflarla yeni açılan derin sondaj kuyularından çıkan sular tuzlu olup hiçbiri sulamada kullanılamamaktadır, obruk oluşumları giderek artmakta ve çevre il ve ilçelere yayılmaktadır.
Ziraat (bitkisel ve hayvansal üretim) varsa yaşam var.
Gıda en stratejik ve elzem bir maddedir. Gün bir, öğün üçtür. Gelişmiş savaş/savunma silahları olmasa yaşama şansı var ama sofrada tahıl, bakliyat, sebze, meyve, et, süt, yumurta vb. ürünler olmasa yaşama şansı yok.”


