Musa Tutal: “Bu bereketli topraklarda tarım neden kendi kendini karşılayamıyor?”
Anahtar Parti Beyşehir İlçe Başkanı Musa Tutal, “Bu bereketli topraklarda tarım neden kendi kendini karşılayamıyor?” sorusunu yöneltti.

Tutal, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’nin en verimli havzalarından biri olan Fırat–Dicle Bölgesi’nde, 1977’de başlatılan Güneydoğu Anadolu Projesi’nin (GAP), bölgeyi tarımda güçlü bir üretim merkezine dönüştürmek amacıyla tasarlanmış büyük bir kalkınma hamlesi olduğunu hatırlatarak, “Amaç; suyu yönetmek, toprağı verimli kılmak, sulama kapasitesini artırmak ve kırsal kalkınmayı hızlandırmaktı.
“ARADAN YILLAR GEÇTİ AMA…”
Aradan yıllar geçti… Atatürk Barajı başta olmak üzere onlarca baraj, enerji tesisi, sulama tüneli ve şebekesi tamamlandı.
Bugünün parasıyla 100 trilyon lirayı aşan kamu yatırımı GAP’a aktarıldı. Son yıllarda bu yatırımlara Silvan Barajı gibi dev projeler de eklendi.
Hâlen yapımı süren Silvan Projesi, 255 milyar TL maliyetle 2,35 milyon dekar araziyi suyla buluşturacak kapasiteye sahip.Yani devlet, GAP bölgesine dün de bugün de devasa bir altyapı sermayesi aktarmıştır. Fakat tüm bu yatırımlar bölgenin tarımsal dış ticaret dengesine yansımamıştır.”ifadelerine yer verdi.
“TARIM NEDEN KENDİ KENDİNİ KARŞILAYAMIYOR?”
Anahtar Partisi İlçe Başkanı Musa Tutal olarak sorduklarının açıklamasında altını çizen Başkan Tutal, cümlelerini şöyle sürdürdü:
“Bu bereketli topraklarda tarım neden kendi kendini karşılayamıyor?
13 Yılda 7,9 Milyar Dolar Tarımsal Dış Ticaret Açığı Resmî verilere göre 2013–2025 arasında:
• Tarımsal ithalat her yıl ihracatı aşmış,
• Toplamda 7,9 milyar dolarlık dış ticaret açığı oluşmuştur.
Bu tablo, suyu ve toprağı olan bir bölgede üretimin neden artmadığını sorgulatmaktadır.
2023 Rakamları Fotoğrafı Netleştiriyor
2023 yılında bölge:
• Tarımsal ihracat: 1,3 milyar dolar
• Tarımsal ithalat: 1,6 milyar dolar
Tarım sektörü, bir yıl daha kendi ihtiyacını karşılayamamıştır.”
“SORUN SU DEĞİL, SORUN TOPRAK DEĞİL, SORUN YÖNETİM VE ÖRGÜTLENME BİÇİMİDİR”
İlçe Başkanı Tutal, açıklamasında “Sorun su değil, sorun toprak değil,sorun yönetim ve örgütlenme biçimidir” diyerek, sözlerini şöyle devam ettirdi:
“Gerçek Sorun: Yapısal Eşitsizlik ve Dağınık Üretim
Bu coğrafya binlerce yıldır dünyanın en verimli üretim havzalarından biridir.
Sorun doğal kaynaklarda değil, üretimi taşıyacak adil ve planlı bir yapının kurulamamasındadır.
Mevcut tablo:
• Toprağın %63’ü, nüfusun küçük bir bölümünün elinde.
• Halkın %81,5’i yalnızca %37’lik araziyi işletiyor.
• Hanelerin %51’i küçük ve parçalı arazilere sahip.
• Üreticilerin %6’sı tamamen topraksız.
• Tarımsal gelirin %70’i, sadece %1,5’lik bir kesime gidiyor.
Bu dağılım, üretimi tabana yaymayı imkânsız hâle getiriyor. Refahın neden geniş halk kesimlerine ulaşmadığı burada saklıdır.
ÇÖZÜM: Birlikte Üretim ve Havza Koordinasyon Modeli
Sorun altyapı değil; üretimin örgütlenme biçimi ve gelir yapısıdır.”
“ÇÖZÜMÜMÜZ NETTİR”
Anahtar İlçe Başkanı Musa Tutal, soruna ilişkin çözümlerinin de net olduğunu ifade ederek şunları kaydetti:
“Bu nedenle İlçe Başkanı Tutal olarak çözümümüz nettir:
1️⃣Binlerce küçük çiftçi, kooperatif çatısı altında tek bir büyük üretim işletmesi gibi yönetilecek.
2️⃣Devlet girdileri karşılayacak: tohum, gübre, enerji, su.
3️⃣Üretim planlaması kooperatif tarafından yapılacak.
4️⃣Mahsulü devlet satın alacak.
Bu model sayesinde:
• Parçalı araziler tapular üreticinin cebinden kalmak şartıyla birlikte ekilecek birlikte yönetilecek,
• Küçük çiftçi büyük üreticiyle eşit şartlarda üretim yapacak,
• Gelir adaleti sağlanacak,
• Katma değerli ürün üretimi artacak (Antep fıstığında yağ, ezme, kaplama, endüstriyel ürün),
• Bölgenin dış ticaret açığı kapanacak,
• Halk, yıllardır ulaşamadığı refaha kavuşacaktır.”
“SORUN ÜRETİM MODELİNDEDİR”
Başkan Tutal, açıklamasının son bölümünde ise sonuç değerlendirmesine yer vererek, “Sorun doğal kaynaklarda değil, üretim modelindedir”dedi. Tutal,
“Sorun Doğal Kaynaklarda Değil, Üretim Modelindedir
Toprak bizim. Su bizim. Baraj bizim.Ama üretim modeli bize ait değilse refah da milletimize ait olmaz.”
Artık, bu toprağın gücü, bu halkın emeği, bu ülkenin kaynakları, birlikte üretim modeliyle buluşmalı; tarımsal dış ticaret açığı kapatılmalıdır.
Biz kararlıyız.Bu bereketli topraklar yeniden milletin sofrasına, üreticinin cebine güç verecek.Ve artık yalnızca birkaç büyük aile değil, bölgenin tamamı yükselecek.”










