Saniye Göker: “Şiddet kader değildir, önlenebilir bir toplumsal problemdir”

Göker, “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete karşı Uluslararası Mücadele Günü” dolayısıyla yayımladığı mesajda, kadınların yaşam hakkını savunmak, şiddetin her türüne karşı ses yükseltmek ve toplumsal sorumluluklarını hatırlatmak için faaliyet gösteren bir dernek olduklarını hatırlattı.

Kadına yönelik şiddetin yalnızca bireysel bir sorun değil, toplumun tüm yapısını derinden etkileyen, insan haklarının ağır bir ihlali olduğunu vurgulayan Göker, sözlerine şöyle sürdürdü:

“Kadına yönelik şiddet; yalnızca bireysel bir sorun değil, toplumun tüm yapısını derinden etkileyen, insan haklarının ağır bir ihlalidir. Şiddet; evde, sokakta, iş yerinde, sosyal medyada ve hayatın her alanında kadınların özgürlüğünü hedef almaktadır. Bu nedenle bugün bir kez daha vurguluyoruz: Şiddet kader değildir, önlenebilir bir toplumsal problemdir.

Kadın Dayanışma Derneği olarak yıllardır sahada karşılaştığımız tablo açıktır:
Kadınlar korunmadıkça, yasalar etkin uygulanmadıkça, şiddet failleri cesaretlendirilmekte; kadınlar ise hayatlarını kaybetme pahasına yalnız bırakılmaktadır. Bu kabul edilemez.”

Saniye Göker, kadına yönelik şiddetle mücadelede toplumun değişik kesimlerine de çağrıda bulundu. Göker; “Bugün buradan tüm kurumlara, yerel yönetimlere, karar vericilere ve toplumun her bireyine çağrıda bulunuyoruz:

• Kadına yönelik şiddetle mücadelede etkin ve bütüncül politikalar hayata geçirilmelidir.
• Şiddet mağduru kadınların hukuki, psikolojik ve sosyal desteklere erişimi güvence altına alınmalıdır.
• Sığınma evleri, danışma merkezleri ve acil hatlar güçlendirilmeli ve yaygınlaştırılmalıdır.
• Failler için cezasızlık ortadan kaldırılmalı, caydırıcı yaptırımlar uygulanmalıdır.
• Eğitimden yargıya, medyadan çalışma hayatına kadar her alanda eşitlikçi ve şiddeti reddeden bir yaklaşım benimsenmelidir.

Kadınların yaşam hakkı pazarlık konusu değildir.
Hiçbir kadın yalnız değildir.
Bizler, dayanışmanın gücüne inanan bir dernek olarak, her bir kadının sesini duymaya, yanında durmaya ve hak mücadelesini büyütmeye devam edeceğiz.

Bugün bir kez daha yüksek bir sesle ilan ediyoruz:
Kadına yönelik şiddetin hiçbir gerekçesi, hiçbir bahanesi yoktur!
Şiddete karşı güçlü bir dayanışma ile mücadele etmek, toplum olarak hepimizin görevidir.

Kadınların özgür ve eşit bir yaşam sürmesi mümkün ve gereklidir. Bu mücadele, sadece kadınların değil; insanlığın onur mücadelesidir.

Tüm kadınlar adına söylüyoruz:
Şiddete karşı durmaktan, sesimizi yükseltmekten ve dayanışmayı büyütmekten asla vazgeçmeyeceğiz.”