YRP Beyşehir'den 'riskli alan' tepkisi: “Yeniden gözden geçirilmeli”

YRP Beyşehir İlçe Başkanlığından konuya ilişkin yapılan açıklamada, riskli alan ilanıyla başlatılması planlanan kentsel dönüşümün söz konusu yerleşim merkezine değer katması ve sıradanlaştırmaması gerektiğine dikkat çekilerek, “İçerişehir'de uygulanan model, tarihi koruma ve çağdaş şehircilik ilkelerini dengede tutan, yerel halkın katılımını merkeze alan, çok daha hassas bir yaklaşımla yeniden gözden geçirilmelidir.”denildi.

İlçe Başkanlığından yapılan yazılı açıklamada, bazı değerlendirmelere yer verildi, konuyla ilgili muhataplarına şu çağrılar yapılarak bazı sorular yöneltildi:

“10 Ekim 2025 tarihinde 10470 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile İçerişehir Mahallesi Eşrefoğlu Camii etrafındaki kroki ile riskli bölge ilan edilen kentsel dönüşüm adı altında ele geçirilmeye çalışılan, vatandaşımıza şirin gösterilip oturanları mağdur eden proje ile Büyükşehir Belediye Başkanımız Uğur İbrahim Altay Konya' daki talanınız bitti sıra Beyşehir'e mi geldi ? TOKİ aracılığıyla vatandaşımızı mağdur etmeden proje üretemez miydiniz ? Gölümüz yok olurken seyrettiniz bu proje ile gölsüz manzaraya karşı oturup Konya ovası manzarası yapmayı mı düşünüyorsunuz?

Bu proje kentsel dönüşüm değil rantsal dönüşüme benziyor...

“10470 sayılı Risk alanı ilanı edilmesi Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile ilgili daha önce verilen, 04.11.2021 tarihli ve 31649 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 4735 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile ilgili bu karar ile Konya İli, Beyşehir İlçesi, İçerişehir Mahallesi sınırları içerisinde krokide belirtilen alanın "Yenileme Alanı" olarak belirlendiği görülmektedir.

Yenileme Alanı : Bu belirleme, ilgili alanda kentsel yenileme projesi uygulanacağını gösterir.  Eşrefoğlu Camii'nin UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde olması ve bölgenin tarihi dokusunun korunması gerekliliği, projenin ana gerekçelerinden biri olmalıdır.

Beyşehir'in kalbi sayılan İçerişehir Mahallesi'nde planlanan kentsel dönüşüm, bölgenin tarihi dokusunu ve kültürel mirasını koruma konusunda ciddi kaygılar yaratıyor. Eleştirilerin odağında, projenin aceleci ve yeterince katılımcı olmayan bir süreçle ilerlemesi var.

Öncelikle, İçerişehir'in tescilli ve tescilsiz birçok tarihi yapıyı barındırdığı, Beyşehir Gölü'ne açılan eşsiz bir siluete sahip olduğu unutulmamalıdır. Dönüşümün, sadece yapısal iyileştirmeden öte, bu tarihi kimliği muhafaza etme sorumluluğu taşıdığı göz ardı ediliyor. Yeni projelerin mimarisi ve ölçeği, mahallenin geleneksel yapısını bozma riski taşıyor. Yık-yap mantığı yerine, bölgenin ruhuna uygun koruma ve yerinde iyileştirme modelleri öncelikli olmalıdır.

Ayrıca, mahalle sakinlerinin, esnafın ve ilgili sivil toplum kuruluşlarının sesi yeterince duyulmuyor. Şeffaf, kapsamlı ve çok paydaşlı bir istişare süreci işletilmeden alınan kararlar, hem sosyal dokuyu zedelemekte hem de projenin sahiplenilmesini engellemektedir. Dönüşümden etkilenenlerin mağduriyet yaşamaması ve mahalle kültürünün devamlılığı için sosyal planlama da en az fiziksel planlama kadar önemlidir.

İçerişehir Mahallesi kontrollü yapılaşmaya uygun SİT alanıdır.

Uzun yıllardır SİT alanı gerekçe gösterilerek mahalleliye yapısını yenilemesine imkân ve müsaade edilememiştir. Mahallemiz maalesef harabeye dönüştürülmüştür.

Proje ile ilgili olarak mahalleliyi – mülk sahiplerini bilgilendirmek için herhangi bir halk toplantısı yapılmamıştır.

Mahalleliler olarak bölük pörcük olarak verilmiş olan bilgilerden anlayabildiğimiz kadarıyla, İçerişehir Mahallesi Kentsel yenileme Projesi kapsamında hazırlanan projelerin, mahallemizin kadir / tarihi kimliğine, misyonuna ve mahalle kültürüne uygun olmadığı bilakis o kimliği, kültürü yok edici, tamamen turistik amaçlı, ticari amaçlı, eğlence amaçlı proje olduğu anlaşılmaktadır.

Konya Büyükşehir Belediyesine verilmiş olan dilekçeler ile, İçerişehir Mahallesi mülk sahipleri, kendi taşınmazları üzerinde, Yenileme Projesi kapsamında öngörülen yapıları kendilerinin taraflarına verilecek projeye uygun olarak  yapmalarına müsaade edilmesi veya vatandaşlar adına Konya Büyükşehir Belediyesince toplu olarak vatandaş adına yaptırılarak bedelinin vatandaştan alınması teklifleri yapılmış, ancak olumlu bir cevap alınamamıştır.

Konya Büyükşehir Belediyesince görevlendirilen personeller, Tarihi konakta mahallemiz mülk sahiplerini tek tek görüşmeye çağırmakta, üstenci/baskıcı bir uslup ile “Şayet anlaşmaya yanaşmaz iseniz, bir çok mülk sahibi ile anlaşma yaparak % 51 çoğunluğu sağladık zaten, şimdi size teklif ettiğimiz bedeli daha da düşürülür, mahkemeye giderseniz mahkemeler Belediyeden taraf karar verirler siz kaybedersiniz, zarara uğrarsınız vb” ifadeler ile mahalle mülk sahiplerini anlaşmaya zorlamaktadırlar.

Gerek 5366 Sayılı Yasa ve gerekse 6306 Sayılı afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun çerçevesinde yapılan çalışmalarda vatandaş (mülk sahipleri) ile anlaşma esastır.

Halkın toplu hizmetlerini yürütmek, ihtiyaçlarını görmek ile görevli kuruluşlar olan belediyeler kar amaçlı kuruluşlar değildir.

Konya Büyükşehir Belediyesince Kentsel Yenileme Alanı ilan edilen alanın Beyşehir gölüne sahil kısmı ile UNESCO dünya mirası listesine alınan Tarihi Eşrefoğlu Camisine cepheli kısımlar Ticari alan olarak istimlak edilecek alan olarak belirlenmiştir.

Bu kısımlardaki taşınmazlar sözde Gayri Menkul Değerlendirme kuruluşlarınca belirlendiği ifade edilen ve gerçek değeri asla yansıtmayan, belki taşınmazın gerçek değerinin onda bir değer üzerinden istimlak edilmeye çalışılmakta, İçerişehir Mahallesi Kentsel Yenileme Projesine Belediyece ciddi  bütçe ayrıldığını bahane göstererek

Belediyeye gelir / kazanç sağlamak amacıyla söz konusu bu alanlara belediyeye gelir getirici ticari amaçlı yapılan yapılacağı  ifade edilmektedir.

Kentsel dönüşüm, mahallemize değer katmalı, onu sıradanlaştırmamalıdır. İçerişehir'de uygulanan model, tarihi koruma ve çağdaş şehircilik ilkelerini dengede tutan, yerel halkın katılımını merkeze alan, çok daha hassas bir yaklaşımla yeniden gözden geçirilmelidir.”